Dünyaca Ünlü Araba Markalarının Hikayeleri

Klasik bir cabriolet, şehir içinde rahatça kullanılabilecek coupe ya da bir hız canavarı fark etmeksizin hepimizin hayalinde bir araba var. Zaten bu kadar farklı markanın ve dolayısıyla çeşidin içerisinde hoşumuza gidecek bir araba bulmak hiç de zor değil.

Bugün uyanmak istemediğimiz rüyaların vazgeçilmezlerinden olan bu arabaların üreticileri olan markalar bugünlere elbette bir günde gelmediler. Gel, gün batımında o mutlu yerlere gitmemizi sağlayan arabaların üreticilerinin ilginç ve ilham verici hikayelerine biz göz atalım!

Mercedes-Benz

Mercedes-Benz’in tarihi kuruluşundan yaklaşık 40 yıl öncesine kadar gidiyor. 1886 yılında Karl Benz, karısı Bertha Benz’in başlık parası ve çeyizini bozdurarak önce patentini aldığı sonra üretimine geçtiği “Benz Patent-Motorwagen” ile bugün bildiğimiz Mercedes-Benz markasının doğumundaki ilk adımları atar. Devamında ise bugün soyadları neredeyse marka ile eş anlamlı olarak kullanılan iki mühendis Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach’ın benzin ile çalışan motoru patentlemeleriyle, araba üretebilmek bir hayal olmaktan çıkar ve 1901 yılında Daimler-Motoren-Gesellschaft(DMG) firması kurulur.

Tam olarak buralarda akıllara gelmesi olası bir soruyu cevaplayalım: “Tamam Benz adamın soyadı. Bunu anladık. Ama Mercedes nereden geliyor?” Cevabı ise şöyle: Avusturyalı aristokrat, Emil Jellinek satın aldığı ilk Benz aracına büyük kızının adı olan “Mercedes” lakabını takar. Aracıyla Nice yarışında birinci gelen Jellinek, DMG’den 36 araba daha sipariş verir ve Mercedes adını taşımalarını şart koşar ve böylece Mercedes adı arabaya yapışır. Bize de bu durumda “Ne babalar varmış be” demek düşüyor.

Bugün otomobil olarak sınıflandırılan araçların ilk üreticisi olarak kabul edilen Mercedes-Benz yalnızca en eski değil, aynı zamanda dünyanın en büyük lüks araba üreticisi konumunda. 20. yüzyılın başında Avrupa ve Amerika’da Rothschild, Rockefeller ve Astor gibi milyarder ailelerin oldukça ilgisini çeken marka kendini çok hızlı bir şekilde üst sınıf ile özdeşleştirdi ve o etki bugün hala devam ediyor.

Papa’dan Adolf Hitler’e kadar tarihin önemli şahsiyetleri için araba üreten Mercedes-Benz son 7 yılda kazandığı 6 Formula 1 şampiyonluğuyla yalnızca lüks bir araba markası değil aynı zamanda bir mühendislik harikası olduğunu da gösteriyor.

Lamborghini

Otomotiv dünyasının zirvesine demir atmış ve bugün spor araç denince akla ilk gelen markalardan biri Lamborghini. Ancak bugün her ne kadar hız ve lüks ile kendini özdeşleştirse de Lamborghini’nin kökleri aslında çok daha farklı bir yerden geliyor.

İtalyan Hava Kuvvetleri’nde tamirci olarak çalışan Ferruccio Lamborghini tarafından kurulan firma, kurulduğu yıllarda zor şartlarda bile kullanabilen traktörler üretiyordu. 50’lerde hızla büyüyen işleri sayesinde Ferruccio İtalya’nın en büyük sanayicilerinden biri haline geldi.

Başarısı gibi serveti de bir o kadar hızlı büyüyen Ferruccio spor arabalara ilgi duymaya başlar. Ferrari 250GT ile spor arabalarla tanışan Lamborghini, 250GT’nin çok gürültülü olduğunu ve normal yollar için uygun olmadığını belirtir. Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari bu eleştiriyi hoşgörülü karşılamaz ve bir traktör üreticisinden tavsiye almayacağını Ferrucio’ya iletir. İki adamın vefatından sonra bile dünyanın her tarafındaki asfaltlarda devam eden Lamborghini-Ferrari çekişmesi ile böylece başlamış olur.

Spor otomobillere karşı olan ilgisini Ferrari’ye karşı olan hırsıyla birleştiren Ferrucio 1963’te ilk otomobil fabrikasını açar ve gerisini tarih yazar.

Porsche

Bugün dünyayı kasıp kavuran elektrikli ve hibrit araba teknolojilerinin aslında 120 yıl önce üretilmiş olduğunu biliyor muydun?

1898 yılında Ferdinand Porsche tarafından tasarlanan “Egger-Lohner C2 Phaeton” dünyanın ilk elektrikli arabalarından biriydi.

Elektrik ve mekaniğe hayran, genç Avusturyalı mühendis Ferdinand Porsche başlarda yalnızca Mercedes-Benz için çalışan bir tasarımcıydı. 1920’lerde Benz markasının yarış arabalarının üretim ve tasarım süreçlerinde çalışan Ferdinand, 1931’de Daimler’den ayrılarak kendi firmasını kurmaya kadar verir.

Kendi işini kurduktan yalnızca birkaç sene sonra Adolf Hitler, Ferdinand'dan Alman halkı için bir araba tasarlamasını ister. Aynı adı paylaşan oğlu ile Ferdinand bugün Volkswagen'in “Beetle” olarak bilinen ve dünya çapında popülaritesini hala koruyan kült arabanın tasarımcıları olurlar.

Ferdinand’ın araba tasarımındaki başarısını fark eden Hitler, Porsche’den savaşta kullanılacak tanklar tasarlamasını ister ve böylece İkinci Dünya Savaşı’nın en ünlü tanklarından “Tiger” doğar.

Savaş sonrasında yargılanan ve suçlu bulunan baba Ferdinand hapse atılır. Bu süreçte babasının şirketini ayakta tutmaya çalışan oğul Ferdinand zengin bir İtalyan iş adamına babasının kefaretini ödemesi için “Type 360 Cisitalia” spor arabasını tasarlar ve böylece Porsche markasının kaderini çizer.

Bonherre ekibi olarak yolların gördüğü en tatlı arabayı ve savaş alanlarında en çok korkulan tanklardan birini aynı kişinin üretmesi kaderin bir cilvesi olsa gerek diye düşünüyoruz.

Sansasyonel bir hayata sahip baba ve oğulun firması olan Porsche bugün geldiği konumda, otomobil piyasasında prestijin limitini belirliyor.

Ford

Çocukluk hayalini dünyayı, Porsche’nin aksine, daha iyi bir yer haline getirmek için kullanan bir diğer isim ise Henry Ford. Daha genç yaşlarda ailesinin ve arkadaşlarının saatlerini tamir etmesiyle mekaniğe olan ilgisini keşfeden Ford 19 yaşında teknisyen olarak işe girdiği fabrikada buhar makinalarına ve mekaniğe aşinalık kazanır.

1891 yılında Thomas Edison’un şirketine mühendis olarak giren Ford ve yalnızca 2 yıl sonra şirketin baş mühendisi pozisyonuna gelir. Yeni mevkisi sayesinde zamanını tutkusuna, benzin ile çalışan motorlara, yönelten Ford 1896 yılında Thomas Edison ile yüz yüze tanışır ve bir araba üretebilmek için destek alır ancak 1899 yılında kendi firmasını kurmak için işinden ayrılır.

1901 yılında hayalindeki arabayı üretse de, gerek maliyetinin yüksek olması gerek istediği kaliteye ulaşamaması sebebiyle arabayı pazarlayamaz. Aynı yıl kurduğu şirketi “Ford Automobile Company” çatısında dönemin başarılı Henry Leland gibi mühendisleri toplayan Ford 7 yıllık bir çalışma sonucu dünyanın ilk orta sınıf arabası olan “Model T”yi üretir.

Çocukluk tutkusunu emeği ve çabası ile yoğuran Ford’un mirası, bugün dünyanın en büyük araba markalarından bir tanesi.

Ve Unutmayalım

İster ayağımızı yerden kessin yetercilerden ol ister motor sesi için yaşayanlardan, sevdiklerinle kavuşmanı sağlayan arabaların arkasındaki hikayeyi ve bugünlere nasıl geldiklerini bilmek oldukça önemli.

Bonherre ekibi olarak seni ve sevdiklerini umursuyoruz. Seni de onların ve başkalarının güvenliği için trafik kurallarına uymaya çağırıyoruz.

İLGİLİ MAKALELER