Her şehrin ayrı bir havası, ayrı bir dokusu var. Aynı zamanda bir hikayesi. Kimisi tarihin ilk çağlarından beri var, kimi sanata, kimi aşklara konu olmuş. Ama söz konusu Milano ise –her ne kadar Dalida aşkı Portofino’da bulmuş olsa da- görülmeye değer tek şehir diyebilirim. Sanılanın aksine güneyliler pek de sevmez Milano’yu, tamam modanın başkentidir, kuzeyin iki devi Milan ve İnter Milan’a ev sahipliği yapar, Lombardiyalıdır bir kere ama Duomo Di Milano’yu saymaz isek tarihi doku diğer İtalyan şehirlerine nazaran azdır. Soğuk bulurlar Milano’yu güneyliler, ne de olsa ticaretin kalbi Milano’dur. Duomo Di Milano Katedralinin de enteresan hikayesine ev sahipliği yapar Milano. Yapımı 500 sene süren bu Duomo ( Dom/Kilise ) sözüm ona bitince insanlığa mal edileceği için bu kadar uzun sürmüştür. Duomo Di Milano kadar insanlığa mal olmuş bir markanın da kalbidir Milano: Bir İtalyan Centilmeni Cella...
Cella ( okunuşu Çella ) tıraş dünyasında bir baş yapıt, bir şaheser. Sıcak kumsallardan soğuk sahillere atlamak gibi belki de. Taze, sıcak. İlk tıraş kremim olması sebebiyle bende her zaman yeri apayrı olan nadide bir parça. 1899 yılında serüvenine başlayan bu marka İtalya’nın tıraş dünyasında normu, 1906 yılında aldıkları altın madalya ise ekmek kadayıfı niyetine. Bu başarısını 1908 yılında Sanremo’da ‘’Endüstriyel Değer’’ ödülü ile pekiştiren Cella Milano bu sene itibariye 121. yılını kutlayan köklü bir marka. Benim gibi acıbadem kokusundan zerre hoşlanmayan birini bile acıbadem kokusuna alıştıran, hatta sevdiren bu tıraş kremi o gün bugündür acıbadem kurabiyesi almamın da ana sebebidir :)
Öyle güzel, öyle doğal kokar ki açar açar koklarsınız, ekmeğin üstüne sürmek istersiniz ama Cella’yı Cella yapan kuruluşundan beri değişmeyen formülündeki nemlendirmedir. Arko ne kadar yüzünüzü kurutuyorsa, Cella o kadar nemlendirir. Orta ve uzun vadede farkı hissetmeniz kaçınılmazdır. Peki Cella’yı almaya değer kılan özellikler nelerdir? Henüz kahvelerini almamışsanız, alıp arkanıza yaslanmanızı tavsiye ederim :)
Sunum
150 gr. sert plastik bir kapta gelen Cella Milano 1. Dünya Savaşı’ndan sonra popüler hale gelen jiletli tıraş makineleri ve tıraş kültürü sebebiyle ( sakal ile gaz maskesi kullanım zorluğu ) berberlerin ihtiyaçları doğrultusunda sert plastik kaba geçiş yapmış ve halen kullanmakta oldukları Mr. Felice ( Bay Mutlu ) logosu ile üretimine geleneksel yöntemlerle devam etmiştir. Plastik kap içinde köpük yapma imkanı verse de maalesef uzun vadede fırçada bulunan suyun kabın alt haznesinde birikmesi sebebiyle bozulma yapacağı için tavsiye edilmemektedir. Kabından çıkararak rendeleme yöntemiyle ( rende ile küçük parçalara ayırma ) ya da kaşık marifetiyle tasta köpürterek yüzde uygulayabilirsiniz.
Koku ve İçerik
Muhteşem acıbadem kokusu ile karşılar sizi Cella. Kullanıma bağlı olarak koku zamanla azalır ama fırçalarınızda kalmaya devam eder. Evet, tıraştan sonra fırçalarımı kokluyorum :) Kasedekinin aksine köpük formunda daha az hissedilir. Bebek balsam benzeri olan bu koku tıraş sonrasında üzerine uygulayacağınız aftershave losyon ya da balsam kokusunu bastırmaz. Losyon ya da balsam kullanmasanız da yaklaşık 2-3 saat hissedilebilir. Tüm tallow (büyükbaş hayvanlardan elde edilen bir iç yağ) bazlı krem ve sabunlarda olduğu gibi koruyuculuk ve nemlendirme ile ön plana çıkan Cella Hindistan cevizi yağı, tatlı badem yağı ile zenginleştirilmiş içeriği ile tahrişi azalttığı gibi cildin daha kısa sürede toparlamasını sağlar.
Tıraş Performansı
Öncelikle kabı açtığınızda yumuşak bir sabun kıvamında bir form göreceksiniz. Birkaç dakika sıcak suda ( kaynar su değil ) beklettiğiniz fırçanızı kaptan spatula ya da çay kaşığı marifetiyle köpürtme kasenize alabilir ve köpürtmeye orada devam edebilirsiniz. Su seven bir krem olduğunu belirtmekte fayda var. Bunun içindir ki su ayarını yaparken azar azar su eklemek ya da direkt ılık hale getirmiş olduğunuz fırçanız ile köpürtme işlemine başlamak en iyisi. Başlangıçta fazlasıyla baloncuklu olan köpük zamanla daha yoğun ve kıvamlı hale gelecektir. Yükleme işleminde geleneksel tabir "load like you hate it" olduğu düşünüldüğünde ne kadar çok sabun o kadar fazla sayıda perde için köpük olduğu unutulmamalıdır. Köpük yoğunluğu iyi bir krem olduğu için bir çay kaşığı yeterli olacaktır. Fazlası sizin köpük partisi zevkinize kalmış :)
Köpürtme için Nom Domuz, Mühle Silvertip ya da Sentetik Fibre fırça tercihlerinden herhangi birini seçebilirsiniz. Tıraş zevkinize uyan herhangi bir fırça ile gayet uyumlu olan Cella kısa zamanda yağlı ve doygun bir köpük verecektir. Sıcaklığın etkisi ile yayılan acıbadem kokusu banyonuzu doldururken arkada Eivor Palsdottir’den Vie geng two ile tıraş zevkinizi nirvanaya taşıyabilir, büyükbabanızın sizden gizlemiş olduğu bu saklı sırra siz de erişebilirsiniz. Koruyuculuk ve kayganlık yüze uyguladığınızda kendini belli eder. Badem yağı cildi beslerken jiletin yüzde daha rahat hareket etmesine imkan vererek tahrişi azaltır. Tıraş sonrası soğuk suyla yıkadığınız yüzünüzde ferah bir serinlik ve bebek poposu ( baby butt shave ) yumuşaklığı ile yeni güne bomba gibi başlayabilirsiniz.
Tıraş Sonrası Hissiyat
Cella tıraş sırasında ve tıraş sonrasındaki performansı ile rakiplerinin bir adım önüne geçmiştir. Burada badem yağını vurgulamakta fayda var. Hafif ve yatıştırıcı özelliği ile hem ciltte hem de saç da kullanabilen badem cildi güzelleştirir, içerdiği bolca E vitamini ile cildi besler ve nemlendirir. Bir çok sabun ve kremin aksine Cella Milano ile tıraş olduktan sonra herhangi bir tıraş sonrası uygulama yapmasanız bile yumuşak bir cilt hissi gün boyu devam eder. Etkiyi arttırmak maksadıyla serinin tıraş sonrası ürünleri olan tıraş sonrası losyon ve balsamını kullanabilirsiniz.
Fiyat
Tam bir fiyat performans ürünü olan Cella Milano’yu tüm ürünleriyle Bonherrre'de bulabilirsiniz.
Ürünlere Git >
Kusurumuz olduysa affola!
Ne yaşarsanız yaşayın, centilmen kalın…
Yazarı: Caner Denizli
